karanlık eski bir dolaba tıkıştırılan türlü eşya gibi... ya da bir çocuğun ayıp resimlerini evde kullanılmayan baca deliğine koyması gibi bişey.

24 Ekim 2006

-Rahatsız etmiyorum ya!

kaybetmek

-aslında ediyorsun da söle yine de…

03 Ekim 2006

öyküler fısıltısı

     uzun bir sessizlikten sonra gelen bir öyküler fısıltısı… pencereden şehre bakarken geliveren, “dumanı da bir başka yük” bir mırıldanış. sonrası teknolojinin nimetleri canım… japon icadı zamazingoların imdada yetişişi… ama sessizliğinde bitişi. belirsiz bir tarihe kadar. dinlemek için ne yapmak gerektiğini anlatmıycam artık. kendimi “idiot proof”  bir reklam metni yazan reklamcı gibi hissediyorum. 

  öyküler fısıltısı, kırmızısekberduş’tan