karanlık eski bir dolaba tıkıştırılan türlü eşya gibi... ya da bir çocuğun ayıp resimlerini evde kullanılmayan baca deliğine koyması gibi bişey.

30 Nisan 2007

Yaşasın 1 Mayıs!

yarın üretenlerin, umutlarından gayrı birşeyleri olmayıp da bu dünyayı her an yeniden yaratanların yönetenlerle hesaplaşma günü. yarın işçilerin, emekçilerin ve sömürüye, ırkçılığa, faşizme geçit yok diyen, barış,demokrasi ve özgürlük isteyenlerin mücadele günü ve bayramı. tüm "başka bir dünya mümkün" diyenler yarın alanlarda, halaylarda, kortejlerde olacak.
siz nerede olacaksınız?

22 Nisan 2007

dokunamadığım yüreğin dumanı


beni sevmessen
gecekonduları sev
inatçı bir sobayı tutuşturan çıraları
iki minik güçlü yüreği taşıyan eski kanepeyi
ayakucu delik ya da delik olduğundan ayakucu
sev kırmızılı battaniyeyi
sigara yanıkları yer yer eskimiş kilimi
beni sevmessen onları sev
alınteri sinmiş bir somun ekmeği
bölüşülmeye can atan
sev ötekilere sefalet gibi görüneni
taşa demire öfkeye kesmiş
fikirleri
sev
mücadeleyi
hayalleri
gerçekleşeceği binalaşacağı ve ülkeleşeceği
kesin olan o tek rüyayı sev
benim varlığımı doğuranlardır
benim varlığım o rüyaya gebedir
hiç görmesen de o rüyayi sevmen
beni sevmendir



sev
çekinme ki
insan kalasın
hiç zarar görmeyesin
dokunulsan da
benden başkası hiç dokunamasın




sev
yüreğin o asla uyumayan sobanın
içinde tutuşsun
sev ki
alev tavana ışık vursun
dokunanın eli yansın kavrulsun
kederlenme hiç
gözlerimi tavana dikip
pencereden bacaya
dumanını izlemek de güzeldir
o dokunamadığım yüreğinin


krmzskbrds